30 Mart 2010 Salı

miras değil, alın terrier

geçmiş zamanlara öykünüp, ah nerede o eski bayramlar veya insan aynı apartmanda oturuyor ama adını bile bilmiyor komşularının demelerinin anlamı benim için şu dakkada bitmiştir. eskiden de demezdim ama şu evde internetsiz geçirdiğim son bir haftada an itibariyle wireless ına kurban olduğum bir komşumu sömürmekte, bundan acayip keyif almaktayım.
hayır saniyede 10mb. la download falan yapamıyorum ne yazık ki, hatta explolerın google ı açması bile ömürden giden zamanı düşünmeye itiyor beni ama yine de kendimi hem suçlu hemde suçsuz hissetmemi sağlıyor bu durum, telekom topsun olm. gerçi bu bağlantıda onlardan geliyordur ya, olsun.

o sözü edilen eski zamanlarda olsa idik, ben şimdi bu wireless kimin falan bilecektim. aa nurettin amca yatmamış bak interneti açık hala gibi gereksiz bilgilerle yanımdakilerin kulaklarını boş yere kullanmalarına neden olacaktım. internetini kullanmaksa aklıma bile gelmeyecekti, o denli dürüst olacaktım. hayır sanki eski zamanlarda kimse yanlış bir şey yapmıyor, peygamber gibi dolaşıyorlardı. yok ulan öyle bişey tabi, ama biraz da olsa vicdani rahatsızlık yaşardım. şimdi götü açıkta kalana tekme atmak bir başarı ölçüsü bir statü gösterisi olduğundan bu durum keyif veriyor. ne güzel.

ben bu durumdan çok memnun olduğum şu dakikalarda(memnun olacak fazla şey bulamıyorum bu sıralar, bkunu çıkarmam gerek) bir fikir şeyetmek istiyorum.

artık yeni yapılan evlerin girişleri çıkışları farklı yerlerden olsun. 10 dairelik bir apartmansa 10 adet ayrı apartman kapısı, 10 adet ayrı merdiven/asansör olsun. kimse kimseyle karşılaşmasın, kimse kimseye meraba deyip, hal hatır sormak zorunda kalmasın. mehmet bey evdeler mi diye bir soruyla muhattab olmalayım çünkü biz hayatımızda mehmet bey görmemiş olalım.
tabi bu durumun da kendine göre dezavantajları olacak, evde bişey bitince gidip komşudan isteme şansızmız kalmayacak. o zaman da herkes önceden istifini yapsın kardeşim. zaten ya şeker ya kahve istiyosunuz komşudan, alın önceden 50şer kilo, sorun kalmasın. yada içmeyin kahve, n'olacak.
hem bu sayede bayramlarda civar çocuları da apartmana dalıp herkesin zilini parmaklamamış olacak, bir şeker için on ayrı kapıyı çalıp, 10 ayrı daireye çıkmak ister istemez bir performans düşüklüğü, bir motivasyon kaybolmacası yaşatır haytalara. hatta zamanla bayramlar bile bitebilir, ne güzel.

aidat konusunda da avantajlı, kapıcı gelse dese aidat ver, sen hangi kapının cısısın lan deyip kovulabilir, yönetici kapı kapı kapıcı tutacak değil ya o da bir süre sonra koy gtüne gitsin ulan deyip elbiseleriyle duş alacak kıvama gelebilir, dellenebilir. sistem çökebilir. matrix falan.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder